Çin’in İslam Dinini Çinlileştirme Projesi ve Çin’e Özgü İslam Yaratma Yöntemleri
Dr. Ferhat Kurban Tanrıdağlı
Çin Doğu Türkistan’da kültürel soykırıma hız verirken, 5 yıllık “İslam’ı sosyalizm ile uyumlu hale getirme” projesi geliştirmişti. 9 Ocak 2019 tarihinde Çin Cumhurbaşkanı Şijinping “İslam’ın sosyalizm ile uyumlu hale gelmesi, Çinlileştirilmesi ve vatanperverliğin teşvik edilmesi” için 5 yıllık bir plan kabul edildiğini dile getirdi. Plan, Çin Komünist Partisi yetkililerinin sekiz bölgenin yerel İslami kuruluşlarının temsilcileriyle yapılan görüşme sonrası uygulamaya geçirildi.
Haberi duyuran Çin Komünist partisi haber sitesi The Global Times, planın ana hatlarının yakın zamanda açıklanacağını belirtmişti.
İslam dinini kendi kurallarına göre şekillendirmeye çalışan Çin, dinin en temel öğelerine savaş açmıştır. Bu kapsamda Kur’an’ı Kerim ve Arap harfleri yasaklanırken, camilerin mimari yapısında da değişikliğe gidilmektedir. Çin’in İslam’a karşı yürüttüğü “Çinlileştirme” politikaları son hızla yaygınlaştırılıyor. Çin komünist hükümeti yıllardır, Doğu Türkistan’da Milyonlarca Uygur Türkünü suçsuz yere tutuklayıp ceza kamplarına kapatmanın yanı sıra sayısız Cami’yi yıkarak Kubbe ve minareleri, hilal motifleri dahil yasaklayarak yok etmişti.
Aynı uygulamaları Çin’deki Müslüman Huilere de uygulayan Çin yürürlükte olan “Beş Yılda İslam’ın Çinlileştirilmesi” adı altında Çin’in Ning Xia, Gan Su Eyaletindeki birçok Caminin kubbesi ve minarelerini yıkmıştır.
Bunlar yaşanırken “İslam’ı asimile etmek neden zor? Nasıl Çinlileştirilmeli ?” başlıklı bir yazı elimize geçti. Yazıda İslam hakkında uzun uzun analiz yapıldıktan sonra “İslam Dinini Çinlileştirmek için yapılması gerekenler” üzerine detaylı maddeler yer almaktadır. Çin devleti yapmak istediklerini önce bu şekilde ismarlama yazı olarak basına yansıtır, ondan sonra uygulamaya geçer. Bu da o türden bir yazı olup ÇKP’in niyetinin daha net anlaşılması için özet olarak aynen aktarıyoruz:(15.08.2017, “Yongpıng” mahlasıyla kaleme alınmış [1] )
“İslam’ın Çinlileştirilmesi İçin On öneri
- Ülke çapında orijinal Arapça “Kur’an” ve “Sünnet”in dolaşımı kademeli olarak yasaklanmalı. (Kaynağı kesilmesi.)
- İslam ile ilgili mevcut Çince çeviriler ve yayınlar kademeli olarak yasaklanmalı. Ulusal İslami kutsal kitap yazım Komitesi kurulmalı, ilgili uzmanlar organize edilerek Kominist partinin teorik rehberliği altında “Kur’an” ve “Sünnet”in Çince versiyonunu tek tip olarak derlenip tercüme edilmelidir. Prensip olarak, Çin toplumunun gelişimiyle tamamen uyumsuz olan bazı kutsal metin içeriğini zayıflatmak, seyreltmek ve hatta silmek gerekir. Temel sosyalist değerlerle (özellikle eşitlik, hukukun üstünlüğü, vatanseverlik ve samimiyet) uyumlu olan kutsal metinlerin içeriği vurgulanmalıdır. (Çin’in ulusal koşullarına uyum sağlamak için kaynak değiştirilmelidir.)
- Devlet Ulusal kuruluşlardan uzmanları organize ederek “Kur’an Tefsiri”, “Sünnet Tefsiri”, “İslam ve Çin Geleneksel Kültürü” ve “Çince Nitelikli İslam ve Sosyalizm” gibi kitaplar yazılmalı, Özel sosyalizm uygulamasını Çin özellikleriyle birleştirerek, orijinal metinleri geleneksel Çin kültürü perspektifinden yeniden yorumlamak lazım. Örneğin: Çağdaş toplumda herkes için eşitlik kavramını ortaya çıkarmak için Kuran’da yer alan eşitlik fikrinin derinlemesine araştırılması, herkes için eşitliği koruma fikrinin aynı zamanda Taoizm ve Allah’ın emri olduğunu göstermek lazım.
- Ulusal İslam Akademisi kurulmalı (kilit illerde il şubeleri kurulabilir). İl ve ilçelerdeki İslami derneklerin yeni başkanlarının, camilerin başkanlarının ve gelecekte imamların Ulusal İslam Akademisi’nde tam zamanlı eğitim deneyimine sahip olmaları ve Ulusal İslam Akademisi tarafından verilen bir derece sertifikası almaları şart koşulmalıdır. Ulusal İslam Akademisi, İslam’ın Çin’deki en yüksek ideolojik ve teorik merci konumunda olmalı ve piskoposluklar için partinin ve ülkenin çıkarları doğrultusunda çekirdek kadro eğitilmelidir.
- Temel sosyalist değerlerin ve partinin teorisinin rehberliğinde, “İslam İşleri Yönetimi Yönetmeliği” ve “İslam Kutsal Yazıları Öğretim Anahatları” formüle edilmelidir. Din adamlarının, kanuna uygun olarak “İdari Yönetmelik” uyarınca din işlerini vaaz etmesi ve yönetmesi zorunludur. Din görevlileri ve imamının sadece Ulusal Birlik Teşkilatı tarafından derlenen ve tercüme edilen yasal “Kur’an”, “Kur’an Tefsirleri”nin Çince versiyonunu kullanması gerekmektedir. Ve resmi olarak belirlenmiş yerlerde kutsal yazıları öğretmek için “Kutsal Yazıları Öğretme Müfredatı” kesinlikle takip edilmelidir. Kutsal yazıları özel olarak öğretmek veya vaaz etmek için devlet tarafından onaylanmayan yayınları kullanmak yasaklanmalı, aksi durumlar kült faaliyetleri olarak kabul edilmelidir. Yönetmelikleri ihlal edenler , ilgili sertifikaları iptal edilene kadar sorguya çekilmeli ve cezalandırılmalıdır. (Vaaz ve ders verme bağlantıları kontrol edilmelidir.)
- Yukarıdaki beş nokta temelinde, dini törenleri daha da basitleştirilmeli, orijinal yaşam gelenekleri ve saf dini inançları kademeli olarak seyreltilmelidir. (Geleneksel yaşamda dini etkiyi ortadan kaldırmak amaçlanmalıdır)
- İnananları kayıt altına alma ve sertifikasyon sistemi uygulanmalıdır. İnananların ulusal kimlikleri çevrimiçi olarak kayddedilmeli ve devlet camilere sıradan inananlara dönüşüm sertifikası verme yetkisi vermelidir. ( Budizm’in Dönüşüm sertifika sisteminde olduğu gibi) İslami toplantıların herhangi bir dini faaliyetine katılanların bir din değiştirme belgesine sahip olmaları gerekir, aksi takdirde yasadışı toplanma suçu olarak cezalandırılırlar. Dini toplantıların önceden ilgili birimlere başvurmaları, resmi olarak belirlenen yer ve zamanlarda onaylandıktan sonra dini faaliyetlerde bulunmaları, aksi takdirde yasa dışı toplanma suçu olarak cezalandırılmaları gerekir. (Sıradan inananların faaliyetlerini kontrol edilmelidir)
- Yurtdışı İslami güçlerle temasları kademeli olarak azaltılmalı ve Çin İslamının dünyasındaki bağımsız statüsü güçlendirilmeli, yabancı mezhep güçlerinin etkisinden arındırılmalıdır. (Harici destek kesilmelidir)
- Kamu görevlilerinin parti ve devlet kurumlarında, üniversitelerin bilimsel araştırma kurumlarında ve askeri sistem içinde dini düşünceleri yaymaları kesinlikle yasaklanmalıdır.
- İslam’la ilgili sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve diğer alanları içeren tüm faaliyetler, hükümetin rehberliğinde birleşik bir mali ödenek ile finanse edilmelidir. Sivil toplum kuruluşları, işletmeler ve bireylerin İslam ile ilgili faaliyetleri çeşitli şekillerde finanse etmeleri yasaklanmalıdır.”
Ayrıca yazıda yukarıdaki on noktanın gerçekleşmesi halinde, Çin’de dinin bel kemiğinden halka kadar olan İslami doktrinler Cami faaliyetleri, devlet iktidarı kapsamında kontrol edilebilir faaliyetler olacğını, İslam’ın Çinlilşemesinin tamamlanmasından sonra, İslam’ın kendisini Budizm gibi yabancı dinler olarak konumlandırabileceğine ve sonunda Çin medeniyetinin bir parçası haline gelebileceği vurgulanmaktadır. Çin Doğu Türkistan’daki kültürel soykırım çerçevesini genişletmiş İslama resmen savaş açmış durumdadır. Ve Çin bunları yaparken İslam aleminin pervasızlığı ve tepkisizliğinden cesaret almaktadır.
- Ferhat Kurban Tanrıdağlı, Uygur Akademisi Vakfı Genel Başkanı.
[1] https://m.pinlue.com/icontent/024050867758.html伊斯兰教为何难被同化?又该如何中国化?
- Bu yazı “Dilhane” dergisinin Ağustos 2021 sayısında yayımlanmıştır.
- https://twitter.com/dilhanenet/status/1421198228347834374?s=19